Marie Curie-Bilimin Meryem Ana’sı mı?, Françoise Balibar
Marie Curie yaşamı ve yaptıklarıyla efsaneye dönüşmüş bir isimdir. Paris’e okumak için gelen genç kız, fizik lisansını başarıyla elde eder, Pierre Curie’yle tanışıp evlenir ve onunla birlikte radyoaktiviteyi keşfeder; karı koca Nobel Fizik Ödülü’nü kazanırlar.
İki kere Nobel Ödülü’ne layık görülen Marie Curie, tümüyle insanlığın hizmetine girmiş katıksız bir zihin olarak bilimin Meryem Ana’sı olarak anılır.
Kurumsal eğitimleri göz önüne aldığımızda son yılların en popüler başlıklarından biri “Yaratıcı Düşünme”. Günümüzün hızla değişen sosyoekonomik şartları ve artan ürün çeşitliliği müşterilerin devamlı olarak yeni ürün ve hizmet talebinde bulunmasına neden oluyor. Artan beklentileri karşılayabilmek için her şirket, her bölüm ve her çalışan işini daha iyi yapabilmeye bunun için de yaratıcı düşünmeye, diğer bir deyişle yeni fikirler geliştirmeye ihtiyaç duyuyor. Bu durum da yaratıcılık konusundaki eğitimlere talebi arttırıyor.
Kurumların geleceğini şekillendiren bu nedenle de en önem verdikleri konu kuşkusuz “Etkin Yönetim”. İnsan Kaynakları uzmanları olarak sıklıkla bu konuya yönelik çalışmaların içinde yer alıyoruz. Yönetim becerileri ve stratejik düşünce üzerine eğitimler düzenliyor, faaliyetlerimizi kurum stratejilerine ve yönetim kararlarına paralel olarak şekillendiriyoruz.
Her gün çok sayıda yeni veri üretiyoruz. Zettaset’in* tahminine göre günde ortalama 2,5 kentilyon* veri üretiliyor ve bugün dünyada var olan verinin %90’ı geçtiğimiz iki yıl içinde oluştu. Bu büyük hacimli veri ve onu depolamak için kullanılan teknoloji “Büyük Veri” olarak adlandırılıyor. “Büyük Veri” aslında çok yeni bir kavram değil; günümüzde sözü edilmeye başlanan ve moda haline gelen asıl önemli konu bu verinin analizi yoluyla anlamlı sonuçlara ulaşılması.
Sınırlarını Zorla - Lean In, Sheryl Sandberg - Müge Arslan