21. Yüzyılın Dehası: Elon Musk
Son yıllarda gündemden düşmeyen, çılgın projeleriyle akıllarda yer etmiş bir isim Elon Musk. Kulaktan dolma bilgilerimle bendeki imajı birbirinden tamamen farklı alanlardaki çalışmalar yapan ve tüm bunları yapmasını sağlayacak bir servete sahip olan şanslı bir zengin olduğuydu. Elon Musk: Tesla, SpaceX ve Muhteşem Geleceğin Peşinde‘yi okuduktan sonra ise sandığım kadar şanslı olmadığını gördüm. Elde ettiği önemli başarıları sağlayan inanılmaz vizyonu, zekası, cesareti ve çalışması olmuştu. Ve hiç de sandığım kadar şanslı değildi.
Son 20 yılda dünyada yapılan vizyoner işler düşünüldüğünde akla ilk gelen Silikon Vadisindeki şirketler oluyordu. İnovatif fikirlerini teknik bilgilerini kullanarak ve son derece hızlı bir şekilde hayata geçiren bu teknoloji şirketleri ve kurucuları, kamuoyunun gözünde birer ikon haline gelmişti. Bu şirket ve isimlerin başarılarını göz ardı etmek mümkün değil ama Elon Musk’ın son 10 yılda ortaya koyduğu işlere baktığımda herhangi bir sosyal paylaşım uygulamasının veya akıllı telefon markasının başarısı inanılmaz derecede sade kalıyor.
Kitap, Elon Musk’ın Zip2 ve Paypal dönemlerindeki yoğun çalışmalarından ve bu şirketlerin satışı ile ettiği gelirden bahsederek başlıyor. Sonrasında kendisini dünya çapında tanınır hale getiren şirketleri SpaceX ve Tesla‘nın temelini bu gelirler oluşturuyor. Herkesin hayal etmekten korktuğu şeyleri hayal etme ve bu alanlara yatırım cesaretini göstererek kendi uzay taşımacılığı şirketi SpaceX’i kuruyor, hem çevre dostu hem de havalı bir elektrikli araba üretme vizyonu ile Tesla’nın ana yatırımcısı oluyor. Bunları Solar Çatı Paneli ve Hyperloop gibi sıra dışı projeler takip ediyor. Projelerinin tamamındaki ortak gaye insanlık için daha iyi bir gelecek yaratmak.
Elon Musk’ın şirketlerindeki amaç ve işleyiş kadar işe alım yaklaşımı da fark yaratıyor. Diğer büyük şirketler gibi en iyi okullardan en iyi kişileri almaya çalışıyor ama bu süreçte özellikle yaşamları boyunca A tipi kişilik özellikleri sergilemiş olan mühendisleri bulmaya odaklanıyor. Şirketin yetenek avcıları, robot yapma yarışmalarında mükemmel seviyeye gelmiş ya da sıra dışı araçlar yapmış otomobil yarışı meraklılarını arıyor. Bunu yaparken tutkuyu hisseden, ekip çalışmasına uyum sağlayabilen ve metal ile çalışma konusunda gerçek hayat tecrübesine sahip kişileri bulmayı amaçladıklarını söylüyorlar. Bundan sonraki aşamada adaylar zorlu sınav ve mülakat aşamalarından geçiyorlar. En son mülakatı yapan ise her zaman Elon Musk oluyor.
İşe girdikten sonrası da hiç kolay değil. Elon Musk inanılmaz derecede talepkar ve yüksek standartlara sahip bir yönetici. Örneğin üretim maliyeti 100.000 USD olan bir ekipmanın azami 10.000 USD’ye mal edilerek üretilmesini isteyebiliyor ve bu konuda “mümkün değil”i asla yanıt olarak kabul etmiyor. (Musk’ın şirketleri bu yüksek standartlar sayesinde bugün bulundukları noktaya gelmiş olsalar da çalışanların anlattıkları bu şirketler için çalışmanın hiç de kolay olmadığını gösteriyor. Her şey toz pembe değil.)
21. yüzyılda adını en sık duyacağımız isimlerden biri olan Elon Musk’ı daha yakından tanımak ve vizyonunu anlamak için bu kitabı mutlaka okumanızı öneririm.
Müge Arslan
Not: Bu yazı ilginizi çektiyse Multipliers (Çoğaltan Liderler) ve Dürüst Olmamanın Ardındaki (Dürüst) Gerçek yazılarını da okumak isteyebilirsiniz.