İnsan Kaynakları Alanındaki Trendler
Geçtiğimiz hafta sevgili Burçin ve Gökhan önemli bir konuyu gündeme taşıdılar. Uzun süredir farklı ortamlarda konuşulduğunu duyduğum ama içinden nasıl çıkılacağı bilinemediği için rafa kaldırılan bir konu bu. Tüm alanlardaki bloglar için aynı durum söz konusu olabilir ama bizim gündemimiz kendi alanımız yani İnsan Kaynakları blogları. Bu konuda aklıma gelen bazı sorular şunlar:
Blogumda daha önce filmleri İnsan Kaynakları gözüyle değerlendirmiş ve bu alanda çalışanların izlemesinin yararlı olacağı 5 film önerimi paylaşmıştım.
Bu defa İK alanında çalışanlar için dizi önerilerimi paylaşmak istiyorum. Sizin önerilerinizi de bekliyorum.
Müge Hanım lie to me dizisini de ekleyebiliriz diye düşünüyorum beden diline ilişkin bir dizi
Bir iş yerinden öncelikli beklentiniz nedir?
Akla ilk gelen yanıtları hızlıca sayalım:
İyi bir gelir
Kariyer olanaklarının olması
Huzurlu çalışma ortamı
İnisiyatif alma imkanı…
Hepsi önemli ve çalışan mutluluğu ile yakından ilgili. Bununla birlikte iş hayatındaki deneyimlerim en az bu kadar önemli bir şey daha olduğunu öğretti bana. Devamını okuyun…
Geçenlerde okuduğum bir kitap (Google’ın Çalışma Kuralları) hane halkının harcama alışkanlıkları üzerinde 2000 yılında yapılan bir araştırmadan bahsediyordu. Venti ve Wise; araştırmalarının başlangıcında gelir düzeyi yüksek olanların emekliliklerinde daha fazla birikimleri olacağı varsayımıyla yola çıkmışlardı. Ulaşacakları tüm bulguların bu varsayımı destekleyeceğini tahmin ediyorlardı.
Venti ve Wise araştırmalarına konu olan hane halkını; vergilendirilen gelirlerini dikkate alarak 10 gruba ayırdı. Hedef kitlenin %10’unu oluşturan en düşük gelire sahip hane halkı ilk ondalık grupta, ikinci %10 bir üst gruptaydı ve bu şekilde devam ediyordu. Araştırmanın sonunda ulaştıkları sonuçlar ise şaşırtıcıydı.
İnsan hayatındaki en önemli ve heyecanlı dönemlerden birini üniversiteden mezun olmaya yaklaştığı günlerde yaşıyor. Çoğu son sınıf öğrencisinin hem mezuniyet sonrasındaki alternatifleri üzerinde düşündüğü hem de iş ve yüksek lisans mülakatlarına gittiği bir dönem oluyor. Bu dönem sona erdiğinde tercihini iş hayatına başlamaktan yana kullananlar ilk dönem heyecanını atlatıp yeni ortamlarına alıştıktan sonra yeni sorular üzerinde düşünmeye başlıyorlar: İş hayatında başarılı olmak için neler yapmalıyım? Kendimi nasıl geliştirebilirim? Yolumu nasıl çizmeliyim?
Bu soruların tek bir doğru yanıtı yok, herkese göre farklı öneriler ve öncelikler bulunuyor. Yine de günümüzün koşullarını göz önüne aldığımda genel geçer olduğunu düşündüğüm önerilerimi bu yazımda paylaşmak istiyorum.
Mugecim,
Yazini cok begendim. Aklima universitenin son donemi geldi. O kosusturmaca, belirsizlik, yeni heyecanlar..Dediklerine tamamen katiliyorum. Yazdigin oneriler hem de sirasiyla sadece is hayati icin degil akademik hayat icin de gecerli. Ben bunu bilmiyordum, yillar icinde yanila deneye ogrendim. Yeni yazilarini dort gozle bekliyorum..Sevgiler..
Merhaba Müge Hanim gercekten sitenize bayıldim özellikle yeni mezun olmus ve is hayatina atilip nereden baslayacagimi bilemezken cok guzel bilgiler sunuyorsunuz 🙂
Emel • 14 Ocak 2016
Müge Hanım kendinize blog öz eleştirisi yazmışsınız ama neredeyse 2 aydır bir paylaşımınız olmamış. Sizden daha sık yazılar görmek istiyoruz. Teşekkürler 🙂
admin • 16 Ocak 2016
Çok haklısınız. Yazamamamın geçerli nedenleri vardı, önümüzdeki dönemde daha sık yazacağım.